20 Ocak 2011 Perşembe

Galatasaray'ın gerçek ruhu!



Galatasaray'ımız kendi sahasında oynadığı Tekerlekli Sandalye Basketbol Süper Lig erteleme maçında ligdeki en büyük rakibi Beşiktaş'ı farklı mağlup ederek (92-58) ligde 8. maçından da galip ayrıldı ve şampiyonluk yolunda rakipsiz olduğunu bir kez daha gösterdi.

Maç ile ilgili detaylara girmeden evvel biraz ortamdan bahsetmek gerekir.

Uzun süre sonra bir tekerlekli sandalye basketbol maçında böyle güzel bir ortam görmek beni ziyadesiyle memnun etti. Galatasaray taraftarı Ahmet Cömert'teki küçük tribünü doldurdu. İşin ilginç tarafı, Beşiktaş taraftarı da (Avcılar'dan geldikleri anlaşılıyordu.) kendi benchlerinin arkasında takımlarını desteklediler.

Böylesine bir ortamda oynanan karşılaşmanın inanılmaz keyifli geçtiğini söylemek doğru olur.

Yalnız malesef maçın devre arasında 1-2 kendini bilmezin yarattığı gerginlik bu spora hiç yakışmadı. Maç sonuna doğru bu gerginliğin bittiğini, karşılıklı tezahüratlarla dostluk içerisinde sahadaki sporcuların mücadelesine yakışır şekilde karşılaşma sonlanmış.

Öncelikle karşılaşmada beklediğim gibi Mazzi yabancılarımızdan kadro dışında kalan oyuncumuz oldu. Bu tercih aslında oyun stratejimizin de oldukça açık olduğunu gösteriyordu. "Boyalı alanda oynayacağız!"

Matt Scott ve Özgür Gürbulak'ın topu eline alıp içeri girmeleri ve Filipski ile topu uygun yerde buluşturup şut kullanmasını sağlamaları temel oyunumuzdu. Filipski'ye Scott ve Özgür skorer oyunlarıyla da katkı verdiler. Zaten bu üçlü 92 sayımızın 80'ini kaydettiler.

Beşiktaş'ta ise eski oyuncumuz Ferit Gümüş'ü durduramadık. Onun skorer oyunuyla maçın başında farkı yeterince açamadık. Ferit'e biraz Murat Arslanoğlu yardım etti. Bu ikili dışında skorer oynayabilen bir oyuncuları bulunmuyordu.

Maçın ilk çeyreği karşılıklı sayılarla başladı. Çeyrek sonuna doğru savunmasını sertleştiren Engelsiz Aslanlar'ımız rakibini top kayıplarına ve kötü atışlara zorlayınca ilk çeyreği 23-14 önde tamamladı.

İkinci çeyrekte oyunun kontrolünü tamamen elimize aldık. Beşiktaş Filipski'yi durduramayınca maçın ilk yarısını 46-31 önde tamamladık.

Maçın ikinci yarısında ise farkı daha da açarak Beşiktaş'ın oyundan düşmesine neden olduk ve maçı da 34 sayıyla 92-58 mağlup ettik. Filipski 37 sayıyla en skorer oyuncumuz olurken, Scott 28 sayı, Özgür ise 15 sayı kaydetti.

Maç yazısında 15 ve üstü bir sayı farkı beklediğimi kaydetmiştim. Yerli kadrosu kalitemiz Beşiktaş ile hemen hemen denkken, yabancılarımızın bu denli fark yaratacağı belliydi. Filipski gibi bir oyuncunun karşılığı henüz yok Beşiktaş'ta. Cem Gezinci bu spor için fiziki açıdan oldukça iyi bir oyuncu ancak sandalye dengesi ve şut ritmi henüz bir yıldız olabilecek kadar iyi değil. Seneler içerisinde bu özelliklerini iyice geliştirip bu sporda yıldız oyunculardan biri olması olası. Takipteyiz.

Bu maç sonucunda Şampiyonlar Ligi'ne dair umudum oldukça arttı. Takımımızı oldukça hırslı gördüm. Özellikle bu tarz maçlarda kendisini oldukça motive eden Özgür takım arkadaşlarını da etkilemiş görünüyor.

Engelsiz Aslanlar yoluna kayıpsız devam etmekte. Ligde şampiyonluğun en önemli favorisi olduğumuzu bir kez daha gösterdik.

Maçı, galibiyeti bir kenara bırakalım. Sahadaki sporcuların göstermiş oldukları mücadele, hırsları, kazanma arzuları insanı oldukça etkiliyor. Engelli olan o insanlar mı yoksa zihinlerinde problem olan, onlara engelleri yaratan bizler miyiz bilemiyorum. Yenilseler de yenseler de bu insanlarla gurur duymalıyız. Bu spor hayata onlar kadar bağlı olmadığımızın çok büyük bir kanıtı.

Ligin ilk yarısındaki son maçta pazar günü saat 12.00'de Ahmet Cömert'te İzmir Büyükşehir Belediyesi ile karşılaşacağız. Bu karşılaşma sonrası lig 2-3 haftalık bir araya girecek.

Gsbasket.org'dan Şamil ağabey güzel bir fotoğraf çekmiş.Tribünleri dolduran taraftarlarımız;


İzmir BŞB maç yazısı önümüzdeki günlerde sizlerle birlikte olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder