7 Mart 2012 Çarşamba

IWBF Europe Euroleague 1 Grupları

Galatasaray'ımızın organize edeceği IWBF Şampiyonlar Ligi finallerine katılacak 6 takımın belirleneceği Euroleague 1 grup maçları cuma günü Avrupa'nın çeşitli kentlerinde başlıyor.


Turnuvalar öncesi hem organizasyon ile ilgili genel bilgi vermek hem de gruplar ile ilgili ufak 1-2 tahmin yapmak istedim.


Öncelikle işin organizasyon kısmı ile başlayalım.


Şampiyonlar Ligi finalleri her sene sezon başında belirlenmiş bir kulübün ev sahipliğinde 8 takımın katılması ile oynanır. 8 takımdan 2'si şu şekilde belirlenir:


1) Ev sahibi
2) Son şampiyon (Son şampiyon ev sahibi ise finalist doğrudan katılır.)


Geri kalan 6 takım ise genelde mart aylarının ikinci hafta sonuna denk gelecek şekilde düzenenen Euroleague 1 maçları sonucunda belirlenir.


Peki nedir bu Euroleague 1?


IWBF Europe'un her sene düzenlediği 4 temel kupa finali vardır:


1) Şampiyonlar Ligi
2) Andre Vergauwen Kupası
3) Willi Brinkmann Kupası
4) Challenge Kupası


Bu 4 kupa için sene başında uygun olan takımlar ev sahipliği için başvuru yaparlar ve neticesinde ev sahipleri belirlenir. Daha sonra ise çeşitli kriterlere göre sıralanan bu takımlar sırasıyla Euroleague 1, Euroleague 2 ve Euroleague 3 adında 3 organizasyonda yer alırlar.


Euroleague 1 organizasyonu Avrupa'nın aşağı yukarı en iyi takımlarının yer aldığı bir organizasyon olur ve Şampiyonlar Ligi finalleri için sadece buradan takımlar gidebilir.


Euroleague 1 organizasyonu 3 farklı şehir ve birbirinden bağımsız 3 farklı grupta düzenlenir. Sene başında bu gruplara ev sahipliği yapacak takımlar belirlenir ve ardından yapılan kura çekimi yapılır. Grupta ilk 2 sırayı alan takımlar Şampiyonlar Ligi'ne giderler. Diğer takımlardan sadece sonuncu olan takım elenirken 3. olan takım Andre Vergauwen Kupası'na, 4. olan takım ise Willi Brinkmann Kupası'na katılma hakkı elde eder.


Bu sezon 9-10 Mart tarihleri arasında düzenlenecek Euroleague 1 elemeleri için oluşturulan gruplar şu şekilde:


Group A
RSC Rollis Zwickau (Ev sahibi) - Almanya
CD Fundosa Once - İspanya
Besiktas Jimnastic Club - Türkiye
ASD. S. Stefano Sport - İtalya
Hyeres Handiclub - Fransa

Group B
Toulouse I.C. (Ev sahibi) - Fransa
Lottomatica Elecom Roma - İtalya
USC Munich - Almanya
Beit Halochem Tel Aviv - İsrail
GSD Anmic Sassari - İtalya

Group C
Pilatus Dragons (Ev sahibi) - İsviçre
SSD Santa Lucia - İtalya
CS Meaux Handisport - Fransa
P.M.B. team - İtalya
Capital – Aces - Büyük Britanya



Öncelikle A grubu'ndan başlayalım.


Bu grup Rollis Zwickau takımının ev sahipliğinde Almanya'nın Zwickau kentinde düzenlenecek. Bu grupta maçlar 9-10 Mart tarihlerinde oynanacak. Program şu şekilde:


9 Mart Cuma
12:15    RSC Rollis Zwickau-C.D.FUNDOSA ONCE
14:30    ASD. S. Stefano Sport-Beşiktaş
16:45    C.D.FUNDOSA ONCE-Hyeres Handisport
19:00    Beşiktaş-RSC Rollis Zwickau
21:15    Hyeres Handisport-ASD. S. Stefano Sport
        
10 Mart Cumartesi            
10:00    Beşiktaş-C.D.FUNDOSA ONCE
12:15    ASD. S. Stefano Sport-RSC Rollis Zwickau
14:30    Hyeres Handisport-Beşiktaş    
16:45    C.D.FUNDOSA ONCE-ASD. S. Stefano Sport
19:00    RSC Rollis Zwickau-Hyeres Handisport



Euroleague 1'de Türkiye'yi temsil edecek tek takım olan Beşiktaş'ın yer aldığı bu grupta güçlü takımlar bulunmakta. Ev sahibi Zwickau senelerdir bu organizasyonlarda yer alan ekiplerden bir tanesi. Antrenörleri ve iyi oyuncularından olan Piotr Luszynski'yi Galatasaray'ımıza kaptırmış olsalar da hala daha iyi oyuncuları kadrolarında bulundurmaktalar ve tekerlekli sandalye basketbolunun en güçlü liglerinden bir tanesi sayılabilecek Almanya Ligi'nde Lahn Dill'in ardından ikinci sırada bulunuyorlar. 

Grupta'ki İspanyon ekip, Fundosa ise İspanya'nın an itibariyle en kuvvetli takımı. Bunu ligde lider olarak da gösteriyor. Eski oyuncumuz Petr Tucek'in de kadrosunda bulunduğu Fundosa Madrid şehrinin takımıdır. Onlar da son birkaç senedir buraları oldukça iyi oynayan ekip hüviyetindeler.

Stefano takımı ise İtalya liginin pek de iyi olmayan ekiplerinden bir tanesi. Dolayısıyla Beşiktaş için pek problem teşkil etmeyeceklerdir.

Hyeres takımını da Stefano gibi tanımlamak pek yanlış olmaz. Bu iki takımın grubun son iki sırasını paylaşacağını düşünmekteyim.

Grupta ilk iki sıra ise ev sahibi Zwickau ve Fundosa'nın olacak gibi. Beşiktaş eğer Şampiyonlar Ligi bilet almak istiyorsa, özellikle Zwickau'yu yenmek zorunda. Fundosa'ya nazaran daha gerçekçi bir hedef olacaktır. Yine de anlık performanslar baz alınacağı için ne olacağı belli olmaz. O yüzden temsilcimizin ilk etapta Hyeres ve Stefano karşısında sürprize izin vermemesi, akabinde en azından Zwickau'yu yenerek bileti cebine koyması için işi en kötü ihtimalle üçlü averaja bırakması gerekmekte.

A grubu için ilk iki favorileri: Zwickau ve Fundosa
Plase: Beşiktaş

B grubu Fransa'nın Toulouse şehrinde düzenlenecek.

Maç programı şu şekilde:

9 Mart

12:15 Toulouse IC - USC Munich
14:30 Anmic Sassari - Lottomatica Elecom Sport Roma
16:45 USC Munich - BH Tel Aviv
19:00 L. Elecom S. Roma - Toulouse IC
21:15 BH Tel Aviv - Anmic Sassari

10 Mart

10:00 L. Elecom S. Roma - USC Munich
12:15 Anmic Sassari - Toulouse IC
14:30 BH Tel Aviv - L. Elecom S. Roma
16:45 USC Munich - Anmic Sassari
19:00 Toulouse IC - BH Tel Aviv

Bu grupta iki İtalyan ekibinin uzak ara favori olduğunu düşünüyorum. İtalya ligi'nde de şampiyonluk mücadelesi veren Lottomatica Elecom Sport Roma ile Anmic Sassari ekiplerinin diğer üç ekipten daha kuvvetli gözüküyor. Bir ihtimal ev sahibi avantajı ile Toulouse bu iki ekibi zorlamaya çalışabilir ancak güçleri yetmeyecektir. Toulouse ve Munich takımları arasındaki 3.lük mücadelesi ise ev sahibi Fransız Toulouse'un lehine bitecektir.

Grubun mutlak favorileri: L. Elecom S. Roma ve Anmic Sassari
Aradan nasıl sıyrılabilirim ki?: Toulouse

C grubu ise İsviçre'de Pilatus Dragons ev sahipliğinde düzenlenecek.

Maç programı şu şekilde:

9 Mart


12:15 Pilatus Dragons - CS Meaux
14:30 Padova M.B. - Santa Lucia
16:45 CS Meaux - Capital Aces
19:00 Santa Lucia - Pilatus Dragons
21:15 Capital Aces - Padova M.B


10 Mart


10:00 Santa Lucia - CS Meaux
12:15 Padova M.B. - Pilatus Dragons
14:30 Capital Aces - Santa Lucia
16:45 CS Meaux - Padova M.B.
19:00 Pilatus Dragons - Capital Aces


Bu grubun mutlak favorisi İtalyan temsilcisi Santa Lucia. Grubu oldukça rahat bir şekilde lider olarak tamamlamalarını beklemek pek de gerçek dışı sayılmaz. Grubu ikinci biterecek takım ise Padova, Meaux ve Capital Aces takımları arasında oynanacak karşılaşmalar sonucunda belli olacaktır. Ev sahibi Pilatus Dragons'un grubu sonuncu bitireceğini tahmin ediyorum fakat daha evvel de belirttiğim gibi anlık performanslar bu turnuvalarda ölçü olduğu için ne olacağını kestirmek pek de mümkün olmayabilir. C grubunda söyleyebileceğimiz bir tek şey var: Santa Lucia bu gruptaki ağır favoridir.


Kısaca toparlayacak olursak,


A grubunda Zwickau, Fundosa ve Beşiktaş'ın yer alacağı bir çekişme beklemekteyim. B grubunda bir sürpriz yaşamazsak L. Elecom S. Roma ve Anmic Sassari el ele İstanbul'a geleceklerdir. C grubunda ise Santa Lucia'nın İstanbul'a gelmesi dışında kesin olan bir şey yok gibi gözükmekte.

16 Ocak 2012 Pazartesi

Arabesk Hayatlar

Bir sabah uyandığınızda belinizden aşağısının tutmadığını düşünün bir an için... Tekerlekli sandalyede hayatınızı sürdürmek zorundasınız, insanlar size acıyan gözlerle bakacaklar, iş bulmakta, hatta adam yerine konmakta zorlanacaksınız. "Engelli" sıfatı yapışacak üzerinize, asıl engelin beyinlerinde olduğunu görmekte aciz insanlar tarafından. "Özürlü" diyecek bazıları, kabahatlerinin ne kadar büyük olduğunun farkında olmadan. Hayatınızı normal akışında sürdürebilmek varken, yaşamı sizin için çekilmez hale getirilecek.

Kaldırımlara çıkamayacaksınız bazen. Asansör, otobüs, metro kullanamayacaksınız. Tek sebebi size uygun ortamın hazırlanmamış olması olacak. Bacaklarını kırıp ellerine vermek isteyeceksiniz.

Kimi zaman bir trafik kazası bu sıkıntınıza neden olacak, kimi zaman kanser, kimi zaman bir doğal afet. Bazen doğduğunuz andan itibaren bu dezavantaja sahip olacaksınız. Bu yaşamanıza engel mi?

Spor, fiziksel ve zihinsel dezavantaja sahip insanların normal yaşantıya dönmelerini ve/veya günlük hayata adaptasyonlarını oldukça kolaylaştıran bir olgu. Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı'nın kurulmasındaki temel nedenlerden biri de budur zaten. (Galatasaray ayrıca binicilik sporu ile bu alana katkı vermektedir.)

Bilindiği üzere o dönemki başkanımız rahmetli Özhan Canaydın ve şu an da şubenin başında yer alan Sinan Kalpakçıoğlu tarafından kuruldu. Takımın başına yönetim meziyeti en az Galatasaraylılığı kadar iyi olan Sedat İncesu getirildi ve şu an yedinci sezonunda. 

Takımın bu yedi sezon boyunca kazandığı başarıları Türkiye'de hiçbir spor branşında, hiçbir takım elde edemedi. 7 sezonda yalnız 8 mağlubiyet ile 1 kere Birinci Lig şampiyonluğu, 5 kere üst üste (Üçü namağlup olmak üzere) Süper Lig şampiyonluğu, 3 Şampiyonlar Kupası şampiyonluğu ve 3 Kitakyushu Kupası (Kıtalararası Kupa) şampiyonluğu kazandı. Özel turnuvalar da cabası... (Şu anda yedinci sezonun içerisindeyiz.)

Kazandığı başarıların yanı sıra bünyesinde bulundurduğu sporcuların yaşantılarında göstermiş olduğu etkiyi Sedat Hoca bu sene Kitakyushu Kupası şampiyonluğu sonrasında Özgür'ün bavullarını taşıdığı görüntüler eşliğinde kendisi anlatmıştı. Özgür'ün kendi eşyalarını taşımasının garipsenebileceğini ama amaçlarından bir tanesinin de onların herhangi bir dezavantaja sahip olmayan insanlar gibi yaşaması için ellerinden geleni yapmak olduğunu, sporculuk kariyerlerinin kendilerine güvenlerini yerine getirdiğini ve bu görüntülerin güzelliğini anlatmıştı, ben de tatlı tatlı dinlemiştim. (Galatasaray TV kayıtlarından bulup, izleyebilirsiniz.)

Bütün bunları neden anlatıyorum?

Malumunuz, Arda Turan bir televizyon programına telefon ile bağlanmış ve tepki verilebilecek çeşitli sözler söylemişti. Gazetelerde ve internet ortamında Galatasaray taraftarı çeşitli reaksiyonlar verdi ve Arda da dün gece TRT 1'deki spor programına bağlanarak kendince kıvırmaya çalıştı.

Bu sözlere tepki veren isimlerden bir tanesi de Sedat İncesu'ydu. Sedat Hoca ne dedi?

"Bu kulüp dediğin Galatasaray'dır Arda efendi... Yemek verilmemiş... Adamlık , Sporculuk, takım ruhu karnı açken cebinde son kalan bozuklukları birleştirerek servis arabasına ancak 15 TL lik mazot alarak antremana gitmektir. Şartlar ne olursa olsun kulübüne ihanet etmemektir. Sende haklısın yemek verilmediği için açlıktan gözün kararmıştır görememişsindir Engelsiz Aslanların Galatasaray için verdiği savaşı..."

Bugün Mehmet Demirkol isimli insanın malum televizyon kanalındaki programı izlerken söz doğal olarak Arda konusuna geldi. Beyefendiler Arda'nın sözlerinde herhangi bir sıkıntı olmadığını, kendisinin Galatasaray'ı çok sevdiğini, bu sözlere esas tepki vermesi gerekenlerin Atletico Madrid takımının taraftarı olduğunu söylediler. Bağış Erten konu ile ilgili programa bağlandı, "Bu kulüp" lafına takılmaması gerektiğini söylediler, insanların tepki gösterdiği diğer mevzuyu göz ardı ederek. Telefon kapandı, M.D. insanların attığı mesajları okudu ve en sonunda sıra Sedat Hoca'nın sözlerine geldi. Mehmet Demirkol sözleri okumaya başladığında Fuat Akdağ "Okuma Allah aşkına." diye bir tepki gösterdi. Demirkol okumaya devam etti ve sözlerinin sonunda "Bunları söylemek de arabesk sanatçılığıdır." dedi. Akabinde Abdurrahim Albayrak'ın söylediği sözlerden bahsederken kendisinden "Bir yönetici" diyerek bahsetti ve kendince tepki gösterdi. "Kitleleri galeyana getirmektir!" Arda'nın sözlerinin izlenmediğini iddia eden bu ismin sayın Albayrak'ın konuşmasını izlemediği o kadar belliydi ki.

Demirkol ve Akdağ ikilisi: Sedat Hoca ile hayatınızda kaç kere karşılaştınız? Onun savaştığı bu yolda sizin katkılarınız ne oldu? Hangi cüret ile kendisini küçümeyici tavırlarla bu sözleri söyleyebiliyorsunuz? Bütün bu sözleri söylerken "Arabesk sanatçılığı" tanımlamasını kullanan Demirkol bir sektörü de küçümsemiş oldu. Bu sözleri söyleme hakkını nereden alıyor?

Elit tavırlarla kendisini önemli insanlar olarak gören bu ikilinin, özellikle Demirkol'un, Engelsiz Aslanlar'ın başarılarından ne kadar haberi var? Arda'nın Türk futboluna veremediğini Sedat Hoca'nın, ekibinin ve Engelsiz Aslanlar'ımızın Türk sporuna kattıklarının farkındalar mı? Son dönemde yaptığı tek şey konuşmak olan Arda Turan ile bu insanların arasındaki Arda lehine tek fark popülarite ve para iken, Aslanlarımızın sportif başarılarını göz ardı etmek de ne oluyor?

Bu ikili, özellikle Demirkol, Türk sporunun uluslararası arenada en başarılı olan federasyonlarından bir tanesinin Türkiye Bedensel Engelliler Spor Federasyonu olduğunu biliyorlar mı? Türk futbolu bırakın olimpiyatları, kendi branşlarındaki şampiyonalara katılmakta zorlanırken, olimpiyat oyunlarına denk paralimpik oyunlarında Türkiye'yi olimpiyatlarda temsil etme hakkına sahip olan ilk takımın tekerlekli sandalye basketbol milli takımı olduğunu biliyor mu? Bu takımdaki 5 oyuncunun Galatasaray'da oynadığını, Sedat Hoca'nın bu branşta dünya üzerindeki yerini?

Para ve popülarite bu kadar mı gözlerini boyuyor?

Hocamızın sözlerini yersiz bulan Galatasaray taraftarı, bu insanlar için kaç kere salonda bulundunuz? Benzer başarıyı futbolda yakalasak havaalanına koşacak insanlar Engelsiz Aslanlar'ımızın başarısında sadece kuru bir tebriği internet ortamına aktararak, bazen bunu bile yapmayarak, nasıl bir iki yüzlülük sergilemektedir? Her şey futbol mudur? Spor futbol mudur?

Haydi Demirkol ve Akdağ ikilisinin içindekileri bir şekilde okuyabiliyoruz, Galatasaray taraftarının riyakarlığını nasıl okumamız gerekir?

Demirkol ve Akdağ'a sorular bitmedi. Fenerbahçe'nin voleybolda yaşadığı ve uluslararası arenadaki ender başarılarından olan "Dünya Kulüpler Şampiyonluğu"na önemli bir vakit ayıran bu ikili Engelsiz Aslanlar'ın başarılarının ardından programlarında onlara yer vermişler mi?

Sedat Hoca Arda Turan isimli futbolcuya sağlam bir Galatasaraylılık ayarı vermiştir ve bu isyanında gayet haklıdır. Bu isyan Arda Turan öznesinde bütün Galatasaraylılara ve Türk sporseverlere gösterilmiştir. Bunu algılamak bu kadar zor mudur?

Siz bu insanların gerek parkelerde, gerek dışarıda nasıl bir savaş verdiğinin farkında mızınız?

Kim oluyorsunuz da tekerlekli sandalye basketbol özelinde Türk sporuna önemli katkılar vermiş Sedat Hoca ve aslanlarına bu tepkiyi verebiliyorsunuz?

Bu sözleri söylemek arabesk sanatçılığı ise ben de, benim gibi düşünenler de en büyük jiletçi hayranlarız.

Bu konu her zamanki gibi unutulup gidecek. Demirkol'un terbiyesizliği yanına kar kalacak.

Arabesk sanatçıları, arabesk hayatlara sahip insanlar Demirkol ve Akdağ gibilerdir. Bu sözleri yersiz bulan bir kısım Galatasaray taraftarıdır. Esas engelli olanlar da...