21 Nisan 2011 Perşembe

Yeniliriz Ama Asla Pes Etmeyiz Mesajı 83-80

Erkek Basketbol Takımımız, Beko Basketbol Ligi'nin 27. haftasında lider Fenerbahçe Ülker'e konuk oldu. Büyük mücadele halinde geçen karşılaşmadan takımımız 83-80 mağlup ayrıldı.


Takımımız Fenerbahçe Ülker karşısında karşılaşmaya; Jerry Johnson, Evren Büker, Joshua Shipp, Preston Shumpert ve Ermal Kuqo ilk 5'i ile başladı. Preson Shumpert'i 4 numaraya çekerek eşleşme problemi yaratmayı denedi. Hücumda ne kadar kısa 5'ten verim alsak da savunmada özellikle ribaundlarda sıkıntı çektik.


 Karşılaşmaya Jerry Johnson'un önce Evren'e sonra da Ermal'a yaptığı iki güzel asisti ile başlangıç yaptık. Ardından Jerry'nin yolladığı üçlükle de 7-5 öne geçtik. 4 kısalı bir 5 ile sahada olan takımımız yaptığı baskılı savunma ile rakibini ilk bölümde çok zorladı. Öyle ki rakibine ilk periyotta 7 top kaybı yaptırdık. Maça iyi bir giriş yapmamıza rağmen rakip Fenerbahçe ilk periyotun ikinci 5 dakikasının başında oyunun kontrolünü eline aldı ve yakaladıkları 8-0lık seri ile farkı bir ara 8 sayıya kadar çıkarttılar. Farkın daha fazla açılmamasında ki sebep Fenerbahçe'nin yaptığı top kayıplarının fazla olması idi. Periyotun son dakikasında takımımız tekrar oyunu dengeye getirdi ve uzun oyuncularımızın basketleriyle ilk periyotu 5 sayı farkla 20-15 geride kapatmayı bildi. İlk periyotta 7 farklı oyuncudan skor katkısı aldık ama sadece 3 asist yapabildik. İlk periyotta en kötü istatistiğimiz ise, verdiğimiz hücum ribaundları idi. Fenerbahçe gibi bir Euroleague takımına  bu kadar fazla hücum ribaundu verirsen o deplasmandan galip ayrılma olasılığın çok düşüktür.


 İkinci periyotu Rancik'in basketleriyle açan takımımız, ilk 2 dakika da rakibini takibini 1 basket geriden sürdürdü. Bu bölümden sonra Fenerbahçe yakaladığı 5-0lık seri ile tekrar farkı açınca koç Oktay Mahmuti mola almak zorunda kaldı. Molanın ardından yakaladığımız 8-0lık seri ile tekrar farkı tek basket aralığına getirdik. Bu anlarda Rancik'in skora yaptığı katkı maçta kalmamızı sağladı diyebiliriz. Fenerbahçe yediği 8-0lık seriye 9-2 karşılık verince ilk yarının bitimine 2 buçuk dakika kala 9 sayı geriye düştük. İkinci periyotun sonunda boyalı alandan sayılar üretmeye devam ettik ve farkı bir nebze olsun eritmeyi bildik. Soyunma odasına 45-40 geride giren takımımız, ilk yarıda bulduğu 17 basketin 11'ini boyalı alandan buldu. Rakip Fenerbahçe ise, 19 basketin 12'sini boyalı alandan buldu. Fenerbahçe'nin boyalı alandan bulduğu isabetlerin bir çoğunda hücum ribaundlarından sonra buldukları sayılar vardı. İlk periyotta rakibini 7 top kaybına zorlayan takımımız, ikinci periyotta ilk periyotta ki etkili savunmasını yapamadı ve potasında Oktay Mahmuti takımı için çok fazla olan 27 sayı gördü. Savunmada işler ne kadar yolunda gitmese de hücumda bu maçta etkili performans gösterdik diyebilirim. Asist üzerinden basket bulma alanında ligin en iyisi olan takımımız, ilk yarıda 11 asist yaptı. Bu 11 asistin 4'ü Tutku Açık'a ait idi.
İlk Yarının İstatistikleri;


Son Oyak Renault maçında 15 sayıyla oynayan ve  iyi performans gösteren Radoslav Rancik formunu bu maçta da devam ettirdi. Rado, ilk yarı takımımıza 11 sayılık katkı yaptı. Uzun oyuncularımızın 25 sayılık kısa oyuncularımızın 17 sayı katkı verdiği ilk yarıda en dikkat çekici istatistik, ribaundlarda rakibimize ezilmemiz idi. Zaten savunma ribaundlarını topladığımız anlarda parkede çok etkili bir Galatasaray vardı.


Maçın ikinci yarısına ilk 5 başlayan 5 ile başladık. Üçüncü periyotun başında her iki takımda hücumlardan boş döndü. Öyle ki üçüncü periyotta ilk basket 2 buçuk dakika geride kalırken Shumpert'in üç sayı çizgisinin gerisinden bulduğu isabetle geldi. Shumpert'in üçlük isabetinden sonra Fenerbahçe dış atışlardan bulduğu isabetlerle 7-0lık seri yakaladı ve bir kez daha farkı 9 sayıya çıkarttı. Bu bölümden sonra Shipp-Haluk ve Luksa-Ermal değişiklikleri ile Luksa üzerinden sayılar ürettik ve üçüncü periyotun bitimine 3 dakika kala 56-53lük skor ile farkı 3 sayıya indirdik. İlk ve ikinci periyota nazaran daha iyi savunma yaptığımız bu periyotu 63-62 geride kapattık. Bu periyotta boyalı alandan 5 ve üç sayı çizgisinin gerisinden 2 basket bulduk. Ayrıca üçüncü periyot, maçta ilk defa önde kapattığımız periyot oldu.


Maçın final periyotuna da yine bir üçlük isabetle başlangıç  yaptık ve uzun bir aradan sonra tekrar öne geçtik. Rancik'in bu üçlüğüne bir sonra ki hücumda Ömer Onan ile karşılık veren Fenerbahçe tekrar öne fırladı. Bu bölümün ardından iki takımda basit top kayıpları yaptılar ve yaklaşık 2 buçuk dakika hücumda sayı üretemediler. İlk ve ikinci periyotta olduğu gibi bu periyotta da Fenerbahçe'yi hep bir adım geriden takip ettik. Maçın bitimine 7 dakika kala Rancik'in serbest atış çizgisinden bulduğu isabetlerle skor olarak tekrar rakibini yakalayan takımımıza Fenerbahçe Tomas'ın 5 sayısı ile karşılık verdi ve farkı iki basket aralığına çekti. Jerry'nin üç sayı çizgisinin gerisinden bulduğu isabet ve Luksa'nın pota altından bulduğu isabetle son 3 dakikaya 76-76 eşitlikle girildi. Maçın kırılma anı olan Emir'in 24 saniye süresi dolarken Tutku'nun üzerinden bulduğu üçlük ile Fenerbahçe tekrar öne geçti. Bu üçlüğün ardından Oktay Mahmuti mola aldı ve molanın ardından Luksa'nın basketiyle geri döndük. Luksa'nın basketinden sonra Shumpert'in serbest atış çizgisinden bulduğu isabetlerle tekrar maça ortak olduk. Bu bölümde maç 2 defa elimize geldi önce Luksa sonra da Jerry'nin yaptığı top kayıpları ümitlerimizi kırdı. Karşılaşmadan 83-80 mağlup ayrılan takımımız, skor olarak bizi üzse de mücadele açısından ben dahil bir çok taraftarını mutlu etti diyebilirim. Bugün yine ''Parkeden yenik ayrılabiliriz ama asla teslim olmayız'' mesajını tüm rakiplerine ve destekleyicilerine verdiklerini düşünüyorum.  


Bu sezon ilk defa 80 ve üzeri sayı attığımız maçı kaybettik. Bizim gibi bir  savunma takımı için 83 sayı çok fazla olarak görülebilir. Haklı bir görüş diyebilirim çünkü evimizde oynadığımız ilk maçta rakibi 56 sayıda tutmuştuk. Ayrıca ligde yediğimiz sayı ortalamamız, bu maça kadar 70 sayının altında idi.


Maçın Yıldızı: Bana göre maçın yıldızı 4/5 üçlük isabetiyle oynayan Radoslav Rancik idi. Rado'nun çok kritik yerlerde yolladığı üçlükler takımı skor olarak rahatlattı diyebilirim. Bu maça kadar Rancik'in 4 üçlük isabeti olduğunu ve bu maçta yolladığı 4 üçlük ile bütün sezonun istatistiğini yaptığını da belirtelim.
Maçın Kötüsü: Maçın en etkisiz ismi bence Joshua Shipp idi. Zaten üçüncü periyotun sonuna doğru da 5. faulünü alıp oyun dışı kaldı.
Maçın Yardımcı Rolü: 9/10 gibi muazzam bir şut yüzdesi ile oynayan Luksa Andric idi. Luksa, bu maçta yine rakip pivotlara ayak çabukluğu avantajını çok iyi kullandı.
Maçın İstatistiği: Maçın istatistiği tartışmasız Fenerbahçe'nin ribaundlarda ki 39-25lik üstünlüğüydü. Bu 39 ribaundun 12si hücum ribaundu kaynaklı idi.


İstatistiklerde dikkat çeken başka bir husus ise, Caner Topaloğlu'nun hiç süre almaması idi. Bildiğim kadarıyla bir sakatlığı da yoktu. Caner'in yerine bugün Evren Büker ilk 5 başladı ve parkede kaldığı 37 dakika iyi bir performans gösterdi. Bu sezon çok formsuz bir görüntü çizen Evren'in play offlar öncesi Rado ile birlikte artan performansı takımımız adına olumlu bir gelişme... 


Bir sonra ki maçımız, bir diğer ezeli rakibimiz Beşiktaş'ı Abdi İpekçi Arena'da konuk edeceğiz. Pazartesi günü oynanacak bu maç saat 20:00'da başlayacak. Ligin ilk yarısında oynanan maçı deplasmanda 73-71 kazanmıştık. Eğer bu maçı da kazanırsak, olası play off eşleşmesinde rakibimize karşı seride 1-0 üstün başlayacağız. Diğer bir yandan kaybettiğimiz bu maçla lig üçüncüsü Efes ve lig dördüncüsü Banvit ile aramızda 1 galibiyetlik fark kaldı. Her 2 takımada ikili averajda üstün olduğumuzu ayrıca belirtelim.


Takımımızın ve Rakiplerimizin Kalan Maç Fikstürü;

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder