17 Nisan 2011 Pazar

Federasyon'dan 'Khalkedon'a Sevgilerle; 91-86



TKBL'de Caferağa'da konuk olduğumuz, uzatmaya giden maçta Fenerbahçe'ye 91-86 yenilerek seriyi 3-1 kaybederek şampiyonluğu rakibe kaptırdık.

Maçın ilk yarısında Fenerbahçe Angel ile etkili olurken takımımızda Augustus ona cevap veriyordu. İlk yarı boyunca takım oyununa daha sadık kalan taraf Fenerbahçe oldu. Elimizdeki en büyük koz, sadece Türkiye Ligi'nin değil dünyanın en dominant uzunu olan Fowles'a top indirmeyi bir türlü düşünemedik. Sayılarımız daha çok birebirlerde, bireysel oyunlarla geldi. İlk yarı sonucundaki asist rakamları bunun en önemli göstergesi oldu. İlk yarı bittiğinde yanlış hatırlamıyorsam yaptığımız toplam asist sayısı 4'tü. İlk yarıyı 40-33 geride kapatırken sadece 4 asistte kalmamız takım oyunundan uzaklığımızı gösteriyordu.

2. yarının başlamasıyla birlikte topu Fowles'a indirmeyi devreye soktuk. İlk yarı boyunca bulduğu sayıları, yada pota altında aldığı topları kendi becerisi ile 2. şanslardan elde edebilmişti. 2. yarı itibari ile de 3 top indirebildik Fowles'a ve bu 3 toptan %100 isabetle 7 sayı üretti ve maçta ilk defa öne geçmemizi sağladı. 2. yarı genel itibariyle ilk yarıya nazaran daha iyi, daha akıllı oynamaya başladık. Zaman zaman büyük hatalar da yapmıştık. 2. yarının başında devreye soktuğumuz Fowles'ı tekrar unutmaya başladık, Seimone ise takımda skor yükünü çeken oyuncu oldu. 3. çeyrek skoru 55-51 Fenerbahçe üstünlüğü ile kapandı. Maçın son çeyreğinde Seimone, Tamika, Işıl ve Gülşah ile sayılar bulduk. Rakip ise Angel ve bu çeyrekte öne çıkan Horakova ile sayılar buldu. Maçın son anlarına 73-68 geri düşmüştük. Bu dakikadan sonra önce Seimone'un 3lüğü ve bulduğu basket ile 73-73lük beraberliği yakaladık. Sylvia Fowles bu dakikalarda Horakova'nın turnikesine bloğa kalkarken ayağını burktu ve soyunma odasına gitti. Fenerbahçe'de Horakova maçın bitimine 28 saniye kala top kaybı yapıp öne geçmemize imkan verdi. Nitekim takımımız adına maçın yıldızı olan Augustus maçın bitimine 6 saniye kala bulduğu basket ile 73-75 öne geçmemizi sağladı. 6 Saniyede hızlı şekilde Horakova ile hücumaa giden Fenerbahçe'nin imdadına Horakova'nın net stepsini görmeyen, yetmezmiş gibi faul uyduran hakem yardımı yetişti ve maç uzatmaya taşındı. Maç 75-75 sona erdi ve uzatmalara gitti.

Uzatma dakikaların büyük bölümünü uzunsuz oynadık. Sylvia uzatmanın son 2 dakikasında soyunma odasından seke seke gelip maça girme özverisini gösterdi. Uzatma boyunca karşılıklı basketler serbest atışlardan geldi. Oyun başa baş gidiyordu. Uzatmanın son 28 saniyesinde 87-86 gerideyken hücumdaydık ve mola dönüşü topu kenardan oyuna sokamadık ve top kaybı yaptık. Dolayısı ile bu dakikadan sonra direncimiz kırıldı ve maçı 91-86 kaybederek şampiyonluğu da kaybetmiş olduk.

SALON: Caferağa Spor Salonu

HAKEMLER: Murat Biricik – Serkan Emlek – Uğur Özen

FENERBAHÇE (91): Anete Jekabsone 2 (1 asist), Hana Horakova 15 (1 ribaund- 3 asist), Birsel Vardarlı 7 (2 ribaund- 5 asist), Şaziye İvegin, Nevriye Yılmaz 11 (6 ribaund- 2 asist), Ivana Matovic 16 (5 ribaund- 4 asist), Nevin Nevlin 6 (3 ribaund), Angel Mc Coughtry 34 (4 ribaund- 4 asist)

GALATASARAY (86): Tuğba Palazoğlu 5 (1 ribaund), Doneeka Hodges 6 (2 ribaund- 1 asist), Bahar Çağlar 4 (1 ribaund), Işıl Alben 7 (2 ribaund- 4 asist), Gülşah Gümüşay 6 (1 ribaund), Tamika Catchings 14 (4 ribaund- 2 asist), Seimone Augustus 31 (5 ribaund- 2 asist), Syliva Fowles 13 (12 ribaund- 1 asist)

1.PERİYOT: 25-21
2.PERİYOT: 15-12
3.PERİYOT: 15-18
4.PERİYOT: 20-24
UZATMA: 16-11

Teknik, taktik konulara yazı boyunca pek fazla değinmedim, çünkü görüyoruz ki bu iş teknik ile taktik ile olmuyormuş. Bu maçta yaşananlar bunu tüm kamuoyu önünde gün yüzüne çıkardı.

Sakat sakat oyuna giren, Melisa'nın sakatlığı ve uzun rotasyonunun yetersizliği sebebiyle seri boyunca hiç dinlenmeden oynayan başta Sylvia Fowles'ın özverisi, seri boyunca kendilerini yerden yere atan diğer oyuncularımızın özverisi hakem müsvetteleri tarafından sabote edildi ve şampiyonluk o eyyamcıların ikramı ile rakibe verildi. Bir diğer deyişle doping skandalının diyetini federasyon bu final serisinde Fenerbahçeye fazlasıyla ödedi. 4. çeyreğin sonundaki 6 saniyede Horakova'nın bulduğu ve maçı uzatmaya götürdüğü basketi izleyip neyin ne olduğunu tüm basketbol kamuoyu net bir şekilde görecektir. Serinin ilk maçında son hücumda galibiyete giderken çalınan steps kararı aynı cesaretle Caferağa'da çalınamadı ve şampiyonluk onlara hediye edildi. Aylarca Diana, Penny diye ağlaşmalarının ödüllerini de almış oldular.

Olan bizim kızların emeklerine, özverilerine oldu. Bizim de yaptığımız basit hatalar oldu evet, ama bu kadar skora direk etki edecek bariz hataların yanında bizim takımın hataları çok masumane kalıyor.
Yazık Türkiye Kadın Basketbol Ligi'nin haline.
Mücadele eden, hakeme karşı, federasyona karşı da savaşan; güçleri yetmese de bu özveriyi gösteren Sarayın Sultanlarına teşekkür ediyoruz.

Karşı yakadaki Khalkedon tarafını da elde ettikleri şerefli(?) şampiyonluğundan ötürü tebrik ederiz. Bu işi iyi yapıyorlar cidden...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder