22 Aralık 2010 Çarşamba

İlklerin Takımı


Günümüz futbolunda Barcelona'nın yerini herkes ayrı tutar değil mi? Messi, Xavi, Iniesta, Puyol... Herkesin aklına bu futbolcu isimlerinden fazlası gelir aslında. İspanya'nın Avrupa ve Dünya şampiyonluğunun iskeletini oluşturan oyuncular, dünyanın tartışmasız en büyük futbolcusunu da aralarına katarak oynadıkları sistemle kendi liglerinde ve Avrupa'da hanedanlık kurmuş bir düzendir aslında Barcelona. Kültür, alt yapısı da cabası...

2009 yılında alınmadık kupa bırakmayan, 2010'da bir önceki senenin başarıları gölgesinde başarısız oldukları düşünülen bir takım... David Villa ve Javier Mascherano'nun gelişiyle daha güçlü oldular, yenilmez gibi görünüyorlar.

Bir de bambaşka bir spor dalında, onlardan daha zorunu başaranlara baksak...

2005-06 sezonunda kurlup doğrudan 1. Lig'de yer almış bir takım var. Belki de kurulur kurulmaz böyle bir seviyeden başlayan tek takımdır. Bu ligde oynadığı tüm maçları kazanmış ve Süper Lig'e yükselme başarısını göstermiş.

Yeni çıktığı Süper Lig'de kuvvetli rakipleri vardır. Özellikle son 2 sezonun şampiyonu olan takım kendilerini oldukça zorlayabilecek kapasiteye sahiptir ama bu takım bir alt ligden gelmesine rağmen ilk sezonunda namağlup şampiyon olmayı başarır.

Aynı sezon Avrupa'nın 2. büyük kupasında oynayan bu takım yarı finalde aldığı şanssız yenilgi sonrası kupayı 4. tamamlar. Bu takımın aldığı ilk mağlubiyetlerdir ancak kazandıklarının daha fazla olduğunu söylemek yanlış olmaz.

Bir sonraki sezon hedef yerel ligi bir kenara koyup, Avrupa'nın en büyüğü olmaktır. Sezona oldukça iyi başlarlar. Türkiye'de bileği bükülemeyen bu takım, 2007-08 sezonunu şampiyon olarak tamamlayacaktır fakat daha önemlisi 2008 yılında Avrupa şampiyonlarının şampiyonu olmayı başarmışlardır.

İlk defa bir Türk takımı, diğer ülkelerin şampiyonlarının ve en iyi takımlarının bulunduğu turnuvada şampiyon olmuştur. Bu Türk spor tarihi için bir İLK'tir.

Hedefler büyümüştür. Takıma, bu spor dalının en iyi 3-4 oyuncusundan biri katılmıştır. Öyle ki bu adam Nike'ın bu spor dalı ile ilgili ekrana çıkarttığı yüzdür. Hedef bellidir: Dünya Şampiyonluğu!

Bu takım onu da başarır. 2008 sonbaharında Japonya'da düzenlenen şampiyonada Dünya Şampiyonu olmuşlardır. Bir sene içerisinde tüm maçlarını kazanıp Türkiye, Avrupa ve Dünya şampiyonu olmak Türk spor tarihinde eşi görülmeyecek bir başarıdır! Bu bir İLK'tir!

Aynı başarılar 2009 yılında da tekrarlandıktan sonra (Bu sefer Avrupa'da bir maç kaybedilmiştir.) 2010 yılında Şampiyonlar Ligi'nde oynanan talihsiz karşılaşmalar sonucu Avrupa beşincisi olunmuştur. Lig her zamanki gibi bu takımındır!

Galatasaray Tekerlekli Sandalye Basketbol Takımı'ndan, nam-ı diğer Engelsiz Aslanlar'dan, bahsediyorum. Bu takım, spor tarihinin gördüğü en dominant takımlardan biridir. Türk spor tarihinde İLK'leri bu takım başarmıştır.

Şu sıralar suni İLK'ler yaratanlara selam olsun. Bu takımı görmezden gelmek, sizin yokluğunuzdan başka birşeyi ifade etmez!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder